‘Yüksek kira uygulamasını yapanlara bunun hesabını soracağız!’

Seçimlere 40 günden az bir müddet kalırken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katıldığı canlı yayında gündeme ait Kıymetli soruları yanıtladı.

DEPREM BÖLGESİNDEKİ ÇALIŞMALAR

Deprem bölgelerindeki köy konutlarının imalinin Ramazan Bayramı’na yetiştirileceğini açıklayan reis Erdoğan, “Öncelikle tabi bu kutsal Ramazan gecesinde sizlerle bu türlü bir programı üstelik de zelzele bölgesine giderek başlatmak gerçekten bizi duygusallıktan öte bir mesuliyet altına da götürüyor. çok Önemli mevt olayları oldu. 50 bini aşkın vefat var. Bunun yanında Fazla Önemli yaralılarımız var. Öncelikle vefatlara malum bizim dinimizde şehadet var. Şehadet makamında sevgililer sevgilisi Peygamberimizin şefaati var. Tüm bunlarla birlikte Özellikle attığımız adımlar, verdiğimiz kelamlar var. Hızla enkazların kaldırılması dedik bunu da Aka oranda başardık, başarıyoruz. Tüm Belediye Liderlerimiz, Valilerimiz halk kurumlarımız Fazla ağır bir çalışma içerisindeler. 7/24 diyebilirim yani bu türlü bir çalışma.” dedi.

“YÜZDE 50’NİN ÜZERİNDE ENKAZLAR KALDIRILDI”

Deprem bölgelerindeki yıkıntı kaldırma çalışmalarına ait konuşan reis Erdoğan, “Yüzde 50’nin üzerinde enkazlar kaldırıldı. Bununla Birlikte taban etütleri de bir yandan yapılıyor. Bunun da ötesinde yeni bir adım atıldı. İnşallah bakanımın da verdiği kelama dayanarak söylüyorum. Bu köy meskenleri dediğimiz meskenlerin bir kısmını Bayrama yetiştirmenin uğraşı içerisindeyiz. Tabi bu köy konutlarının özelliği Biricik kat, bunun dışında birtakım yerlerde Biricik katın altında ahırı ki burada sütünü, peynirini yapsın.” sözlerini kullandı.

“YENİ KENTLER OLUŞTURULDU”

“NATO ÇADIRLARINDAN ÜRETMEK İSTİYORUZ”

NATO’dan ve İsveç’ten gönderilen çadırların Türkiye’de üretileceğini açıklayan reis Erdoğan, NATO’nun gönderdiği çadırlar Fazla çok farklılık arz ediyor. Bunlar sahiden alışılmış çadırlardan değil. İçindeki Tüm klimatik sistemlere varıncaya kadar var. Bunlardan 5 adet bize gönderin dedik. Benzeri bir çadır İsveç’te de Mevcut onlar da bize gönderdiler. İnşallah seçimden sonra Özellikle gerek Kızılay gerek AFAD bu modelleri alıp ülkemizde üretelim istiyorum. Konteynerlerde, prefabriklerde nasıl bunu başardıysak bunu da başarmak istiyorum. İnsanlarımızın Temel muhtaçlıklarını eksiksiz bir formda karşılamamız gerekiyor. Bunun içinde barınma Değerli bir yer temin ediyor, beslenme Değerli bir yer teşkil ediyor.” dedi.

“YÜKSEK KİRALARIN HESABINI SORACAĞIZ”

Yaptığımız iftarlarda bakıyorum depremzedelerimizin kimilerinin gözleri İhtiyar ancak bakıyoruz Yine “Biz memleketimize gidelim.” diyorlar. Birtakım şikayetleri de var. Kiralar oralarda Fazla yüksek olduğundan şikayet ediyorlar. Biz de diyoruz ki bunların üzerine üzerine gideceğiz, yüksek kiraların üzerine de yargıyla gidip hesabını soracağız. Şu Lahza yurtlarda kalanlar Fazla çok mutlular. “Devletimiz bizi açıkta bırakmadı.” diyorlar.

“YURTLARIMIZ HEPSİ İÇİN MİSAFİRHANE”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın zelzele bölgelerindeki riskli yapılara girilmemesi konusundaki ihtarlarına değinen reis Erdoğan, depremzedelerin meskenlerinde kalan eşyalarının temin edileceğini açıkladı.

Başkan Erdoğan, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:

“Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız “Bu binaya girilmez.” diyor. Ben de vatandaşıma diyorum ki, “Benim Bakanlığım bu türlü dediyse buralara girmeyin. “Eşyalarımı alacağım” sakın ha! Burası şu anda orta yahut az hasarlı… Buraya girilmez. İlah göstermesin girdin, çöktü. Biz bunun hesabını nasıl vereceğiz, veremeyiz. Senin orada 3-5 kesim bir şeyin kalmış olabilir, bunları biz size taahhüt ediyoruz. Bizim için Değerli olan can. Hangi ile isterseniz o vilayetteki yurtlarımız sizler için misafirhanedir. Her şey Mevcut orada. Bunlar konutunda mi kaldı, kalsın. Biz her şeyinizi temin ederiz. Kafi ki bizi fikir riskine sokmayın.”

“SİZE HER TÜRLÜ DAYANAĞI VERECEĞİZ”

Kentsel dönüşümle ilgili vatandaşlara verilen kelamları hatırlatan reis Erdoğan,

“Kentsel dönüşümle ilgili de kelamımız var. Sizi tekrar yerlerinize alacağız. ancak bizi ne olur bu türlü bir riskin içerisine atmayın. Daha Evvel de anlattım. Bilhassa kendi oturduğum bölgede, Üsküdar’da vatandaşlar toplandı. Dedim ki “Benim bir ricam var. Gelin kentsel dönüşümde bize Yardımcı olun. Konutlarınızı boşaltın, kiraya çıkın. Kiranızı biz ödeyeceğiz. Biz bu binaları bir Lahza Evvel yıkalım ve yerine Fazla daha hoşunu yapıp sizi bunlara yerleştirelim Kabul edenler oldu, etmeyenler oldu. Kabul edenlerin binasını yıktık, yenisini yaptık. Hatta Çamlıca Camii’nin Çabucak alt kesitindeki bölgede başladık.

RANTSAL DÖNÜŞÜM DİYORLAR LAKİN…

Geçenlerde önümü kestiler. Dediler ki “Başkanım biz yanlış yaptık konutumuzun yıkılmasına fırsat vermedik. lakin artık gördük ki buralar apayrı oldu. Fiyatlar 1’e 5 – 10 arttı. Ne olur bizimkileri de yıkın.” Dedim ben talimatı vereceğim lakin tekrar yanlış yapmayalım. Biz bu işin önüne geçeceğiz ve size her türlü dayanağı vereceğiz. Kelam. Baktım ki vinçler gelmiş, orada da bu işe başlamışlar. Lakin hakikaten Çamlıca’nın altı şu anda ağır inşaat çalışması halinde. lakin orijinal, Fazla farklı bir semt meydana geldi. Bizde devlet- millet kaynaşması olduktan sonra buralar kentsel dönüşümde hakikaten farklı bir dönüşüm yapıyorlar. Hani muhalefet CHP olsun diğer yandaşları olsun onlar da buna rantsal dönüşüm diyorlar. Gerçek, biz yapıyoruz benim vatandaşım bundan rant elde edecekse etsin.” tabirlerini kullandı.

“MİMAR VE MÜHENDİSLER ODASI YETKİLERİNİ Olumsuz KULLANDI”

Kentsel dönüşüm faaliyetlerinin zelzele bölgelerindeki belediyelerin birinci derece sorumluluğu olduğunu belirten reis Erdoğan, “Şimdi bu, o bölgelerdeki belediyelerin birinci derecede sorumluluğu. İlah nasip ederse bu seçimi atlatalım, bundan sonraki periyotta Etraf Şehircilik Bakanlığımızla burada yeni yasal düzenlemelerle, Mahallî idarelerle merkezi idarenin bir vazife dağılımına gitmesi kaide. Zira bu vazife dağılımına gitmediği sürece Mahallî idarelerde farklı yaklaşımlar meydana geliyor. Bir de bu Mimar ve Mühendisler Odası’yla ilgili bizim atacağımız bir adım vardı. Ellerinde bulunan yetkiler maalesef bir Fazla yerde Olumsuz formda kullanıldı. Ona da fırsat vermek istemiyoruz. İstiyoruz ki belediye, Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile yük paylaşımı yapsın. Bu Cin yanlışlıklara fırsat vermesin.” dedi.

TOKİ inşaatlarında taban etütlerine Ehemmiyet verildiğini belirten reis Erdoğan, sulak tabanlarda inşaata müsaade edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.

Deprem bölgelerinde inşa edilecek konutların azamî 5 kat yükseklikte ve fay sınırından Gerekli uzaklıkta inşa edileceğini açıklayan reis Erdoğan, “TOKİ inşaatlarında dikkat çeken Özellikle taban etütleridir. Bu çalışmalar bitmeden hiçbir proje başlayamaz. Burada artık o denli şeyler Mevcut ki sulak yerlerde inşaata müsaade ediyor belediye. Olmaz bu türlü bir şey. Hatay’da bunu görüyoruz. ünlü Amik Ovası’nın yumuşak tabanı fay sınırıyla da bütünleşiyorsa oralarda Tüm konutlar ne oldu, yıkıldı. lakin artık burada Özellikle birinci derecede sağlam yerler, fay çizgisine uzaklık ve Müsait kat yüksekliğiyle Birlikte inşa edilmeli. Her Vakit söylüyorum, taban + 3, 4 bilemedin 5 kat. ancak bu türlü 20-25 kata fırsat veremeyiz, vermemeliyiz, Olmamalı.” sözlerini kullandı.

KILIÇDAROĞLU’NA SECCADE REAKSİYONU: “BU BİR ADAP MESELESİDİR”

CHP genel Lideri ve millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seccadeye ayakkabılarla basmasına reaksiyon gösteren reis Erdoğan, “Bu bir bilgi işi, İlim işi, irfan işi, hikmet işi. Bu bir adap sorunudur.” tabirlerini kullandı.

Başkan Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Her şeyden Evvel bunların hepsi birebir yerden besleniyor. Yani seccadenin üzerine ayakkabı ile basılır mı, basılmaz mı bu bir bilgi işi, İlim işi, irfan işi, hikmet işi. Bu bir adap sorunudur. Tabi bunun farkında olmuş, Ham bu bizi Fazla da ilgilendirmiyor. O kendi edebi, adabıdır. ancak benim halkım buna Fazla Ehemmiyet ve değer verir. Bizim medeniyetimizde, kültürümüzde olan seccadeye “bir halı parçası”, başörtüsüne “bez parçası” diyor. Bu bir pahadır. Sen kalkıp da Şayet başörtüsüne bir bez kesimi diye yaklaşırsan, bunu diyen bunu kim ‘Bay Bay Kemal’… Bizim kıymetler silsilesi içerisinde başörtüsünün yeri bir değer sözüyle bir kutsalımızdır. Mahremiyetin sözüdür. Bu mahremiyetin sözünü sen kalkıp da bir bez kesimi diye kullanamazsın. Birebir halde bakıyorsunuz ki yani bunu bu halde diyen Kuran -ı Kerim için de “kağıt parçası” der. Bunlar der mi bunu, der. Zira yaklaşım biçimleri bu. Cami taş ve tuğla kesimi, ekmek hamur kesimi değildir. Her şeyin ötesinde bizim için bunların farklı ayrı manasının, bedelinin olduğuna baktığımız Vakit en Değerli kıymet burada nedir, insandır.”

“MANEVİ BEDELLERE HASSASİYETİ OLMAYANIN SECCADEDE DE GÖZÜ OLMAZ”

Kılıçdaroğlu’nun “Cennet annelerin ayakları altındadır.” hadisini yanlış okumasına da değinen reis Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun seccade pozunun CHP zihniyetini net ortaya koyan bir fotoğraf olduğunu söyledi.

Başkan Erdoğan, şu tabirleri kullandı:

“Mesela diyor ki, “Cennet bayanların ayakları altındadır.” Bay Kemal bak hadisi bile yanlış söylüyorsun. Bunları sana kim öğrettiyse yanlışsız öğretsin. ‘Cennet annelerin ayakları altındadır’ burada bu türlü bir ayrım var. Ondan sonra bir de bakıyorsunuz Erbakan Hocamızın Özellikle yani ayetle ilgili yaptığı açıklamaları da kalkıyor o iftar sofrasında Yeniden değişik bir biçimde anlatıyor.

Diyor ki “Erbakan Hocamız devamlı şunu söylerdi.” Bu, Erbakan Hocamız’a ilişkin bir Laf değil. Bu bir ayet. Ayet mi, hadis mi bunları da sana kim akıl hocalığı yapıyorsa yanlış yapmışlar bunu da bilmiyorlar. Bunların hepsini yerli yerine oturtmak gerekiyor. Şayet bunu oturtmazsak Erbakan Hocamız’a da ayete de saygısızlık yapmış olursunuz. Bunlar Aka Ehemmiyet arz ediyor. Onun için manevi pahalara hassasiyeti olmayanın seccadede de gözü olmaz.

Üstad Necip Fazıl ne kadar şık anlatır seccadeyi ‘Yalnız seccademin yününde şefkat, beni kimsecikler okşamaz madem, öp beni alnımdan sen öp seccadem’. Bu Özellikle Zindandan Mehmed’e Mektup’un içerisindeki mısralardır. Bizi tabi en Fazla duygulandıran mısralardır. Bunun için diyorum ki “Vatandaşlarım bu fotoğrafları uygunca belleğine kazısın.” Bunlar CHP zihniyetini net ortaya koyan bir fotoğraf. İnanıyorum ki bunların yayınlanmasından sonra seccadenin de değeri artmaya başlayacaktır.”

KILIÇDAROĞLU’NA DEMİRTAŞ TEPKİSİ

Kılıçdaroğlu’nun terörden tutuklu HDP’li Demirtaş’a özgürlük vaadi hakkında konuşan reis Erdoğan, “Şu anda Olağan ki bu kadar cesurca bu sözleri kullananların bekledikleri şey, bu seçimi kazanacaklarını düşünüyorlar. Seçimi kazandıktan sonra da yargıda kendilerine nazaran ıslahatlar yapacaklarını söylüyorlar. Bu ülkenin bir hukuk devleti olduğunu hiç kabullenmiyorlar. “Biz o denli bir güçle geleceğiz ki anayasayı da değiştirebilecek güce sahip olacağız ve Anayasayı da değiştirecek güce sahip olduğumuza nazaran biz daha Evvel Öcalan ile ilgili alınmış kararları da bir kenara koyarız diyorlar. öbür tarafta Edirne’dekinin aldığı cezayı da bir kenara koyarız ve bunun dışında ne kadar terörist varsa hepsini rahatlıkla cezaevlerinden çıkartır ondan sonra da biz size verdiğimiz o palavra yanlış kelamları de yerine getirmiş oluruz diyorlar. Zira bu ülke bir hukuk devleti değil onlara nazaran.” dedi.

HDP’li Demirtaş’ın aldığı cezaya ait konuşan reis Erdoğan, Kılıçdaorğlu’nun Demirtaş’a olan özgürlük vaadine reaksiyon gösterdi.

Başkan Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Şimdi Selo’nun Diyarbakır’da attığı adımda oradaki 51 Kürt kardeşimizin vefatına neden olması benim Kürt kardeşlerimin gözünden kaçıyor. Orada öldürülenler Kürt’tü. Onların içerisindeki Yasin Börü yavrumuz Kürt’tü. Bunları sürükleyerek öldürdüler. Daha sonra ne oldu? Selo içeriye girdi, aldığı ceza ortada. Şu anda tutukluluk sürecini yaşıyor o başka Sorun lakin nereden bakarsan bak yaklaşık 5 yıla mahkum oldu. lakin bakın ne kadar cesurane Bay Bay Kemal bunları çıkartacağız. Ne yaptı diyor. Daha ne yapacak yahu. Bu ülkenin yargısı onunla ilgili bu türlü bir cezayı verdi. Apo ile ilgili verilmiş ceza var. Bunları biz vermedik yargı verdi. Ki bizim de bu türlü bir yetkimiz yok. Bu cezaya Karşın Sayın Kılıçdaroğlu hangi yürekle bunları konuşabiliyor. Sen nasıl olur da bir yargı devletinde bu türlü konuşabilirsin. Tüm bunlar ortada iken artık bizim kalkıp bu tartışmaları yapmamıza gerek Mevcut mıydı, yoktu.”

“14 MAYIS’TA BEKLEDİKLERİNİ BULAMAYACAKLAR”

CHP genel Lideri Kılıçdaroğlu’nun yargıyı hiçe sayarak Demirtaş’a, KHK’lılara ve Kavala’ya verilen cezalarla ilgili konuştuğunu söyleyen reis Erdoğan, “14 Mayıs’ta beklediklerini bulamayacaklar.” dedi.

Başkan Erdoğan, şöyle konuştu:

“Ama artık yargıyı hiçe sayıp verilmiş olan cezalarla ilgili bunları konuşuyor. fakat 14 Mayıs’ta bunlar tabi beklediklerini bulamayacaklar. 14 Mayıs’ta benim milletim gerçek yargıdır. Gerçek yargı olarak milletim kararlar yazılırken daima yargıda ne denir nihayet Laf milletindir. Benim milletim de nihayet kelamı söyleyecek, gereken kararı verecek ve ondan sonraki süreçte de inşallah eşitlik tecelli ederek yolumuza devam edeceğiz.”

Bugüne kadar hiçbir CHP’li yöneticinin PKK’yı, YPG’yi ve HDP’yi eleştirmediğine dikkat çeken reis Erdoğan, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:

“Bugüne kadar zira hiçbir CHP yöneticisinin çıkıp da PKK’yı YPG’yi HDP’yi eleştirdiğini gördünüz mü? Hayır. Ya da bunların bölücü emelleri yahut insanlarımız ortasına düşmanlık sokmaya çalışan zehirli lisanı konusunda eleştirdiklerini gördünüz mü? Hayır. HDP’liler çıkıp bunlara ağır hakaretler ettiklerinde, “Koltuklarınızda bizim sayemizde oturuyorsunuz” diyerek aşağıladıklarında bunlara karşı seslerinin çıktığını duydunuz mu? Hayır. Tıpkı durum FETÖ için de geçerli. Niçin bunların hepsinin ipi tıpkı? Haydi FETÖ ile PKK’nın tıpkı projenin farklı yüzleri olduğunu biliyoruz. CHP’nin bir müddettir yaşadığı dönüşümle bu projeye istekli yazıldığını da anlıyoruz. Pekala o masanın etrafında oturanların öbürleri nasıl bu türlü bir tabloyu içlerine sindiriyor işte onu anlamakta zorlanıyorum. Ülkemiz ve milletimiz ismine daha doğrusu üzülüyoruz. Bay Bay Kemal’in HDP’den alacağı takviye karşılığında yapacağı Amel bu ülkeyi ve milleti terör örgütünün ve onun siyasi uzantılarının ajandasının rotasına sokmaktır. “

“KAPALI KAPILAR ARDINDA NE KONUŞULDUĞU çok ÖNEMLİ”

Kılıçdaroğlu’nun HDP’yi ziyaret etmeyerek TBMM’deki odada, kapalı kapılar arkasında konuştuğunu vurgulayan reis Erdoğan, “Bakın partisine gidip ziyaret edemedi Bay Bay Kemal. Meclis’teki odalarında ziyaret etti ve burada, kapalı kapılar gerisinde ne konuşulduğu Fazla değerli. Sakık da bunu soruyor. Maalesef Demirtaş aslında yüküm giymesi gerekenden daha şimdi kararı almadı. Şu anda tutuklu olarak buna ağır tutuklu diyebiliriz. İşte 4 Yıl 8 ay üzere bir süreci yaşıyor. Artık asıl karar giydiğinde bunları konuşamayacaklar. O süreç de çalışıyor. O çalıştığı anda Yasin’imizle alakalı o kararı giydiğinde bunlar bu kadar rahat devinim edemeyecekler. Şu anda bunun da ayrıyeten takipçisiyiz.” dedi.

Terör örgütü PKK’nın kendi kanalı üzerinden insanları yanlış istikamete yönlendirdiğine dikkat çeken reis Erdoğan, “Bunların bu kadar rahat konuşabiliyor olmasının sebebi bundan kaynaklanıyor. Dağdakiler açıklamalar yapıyor. Dağdakiler bu açıklamaları hangi rehavet içerisinde yapıyor. Bu da düşündürücü. Kendi kanalları var. Buralardan Daimi toplumu bu formda bilgilendiriyorlar. Bunlar dağdaki teröristler. Dağdaki teröristlerin beyanlarıyla cemiyet adeta bilgilendiriliyor, adeta farklı bir formda bilgilendirilmek suretiyle yanlış istikamete yönlendiriliyor.” tabirlerini kullandı.

.