Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Kıbrıs’ta rastgele birisinin burnunun kanamasına Türkiye asla müsaade etmez. Kim ne yaparsa yapsın, kim ne derse desin, isterse dünya ayağa kalksın. Umurumuzda bile olmaz.” dedi.
Oktay, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde KKTC’den gelen gençleri kabulünde yaptığı konuşmada, milletin konutunda milletin temsilcileri ve geleceğin teminatı gençleri ağırlamaktan ötürü memnuniyet duyduğunu belirtti.
Hem Türkiye’de hem de KKTC’de gençlerin meselelerin tahlili için siyasette rol almaları ve dik duruş sergilemelerinin değerli olduğunu söz eden Oktay, gençlerin Kıbrıs ile Türkiye ortasında geleceğe ait güçlü köprülerin atılmasına büyük katkı sağlayacağını söyledi.
KKTC’li gençlerin yerinin yalnızca ada olmadığına değinen Oktay, “780 bin kilometrekarelik vatan toprağı da sizin yeriniz. Şu anda evinizdesiniz, konuk değilsiniz. Biz teşkilatlarımızı nasıl burada ağırlıyorsak sizi de ağırlıyoruz.” tabirlerini kullandı.
Fuat Oktay, Kıbrıs’ta tahlilde olmazsa olmaz kurallarının iki tarafın da siyasi eşitliği olduğunu aktardı.
Azınlık prensibine nazaran barışı sağlamanın mümkün olmadığını vurgulayan Oktay, “Kendi geleceğinizle ilgili kendinizin kelam sahibi olmanız gerekir. Bu insan bir şey. Hidrokarbon kaynakları var. Bölgeye olan ilginin nereden kaynaklandığını görüyorsunuz. Bu bugün konuşulan lakin onlarca yıl öncesinde bilinen bir gerçeklik. Artık daha fazla gün yüzüne çıktı. Türkiye burada da birebir duruşunu sergiliyor. Madem ki Ada’da iki halk varsa bu adil paylaşım olmalıdır. Bu refah Ada’da yaşayanlarındır ve her iki tarafa eşit dağıtılmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Oktay, KKTC’de yaşayan gençler için Malazgirt ve Çanakkale’ye seyahat düzenlediklerini belirten Oktay, şunları kaydetti:
“Malazgirt ve Çanakkale’nin farklı bildirileri var. Ortak kıymetlerimizi hatırlamalıyız. Birlik ve beraberliğin sağlanmasında size büyük kıymet düşüyor. 500 bin kişi bir ortada rahat yaşıyor olmalı birlik içinde. Olabildiğince parçalıyoruz. Rakipleriniz olabilir ancak kelam konusu KKTC olduğunda ortak hareket edebilmelisiniz. Fay sınırlarını yok etmeliyiz. 1974-75 öncesi orada olanlarla ara katiyetle azaltılmalı. Orada yaşayan herkesin Kıbrıs ortak paydasında ve ortak kıymetler paydasında bütünleşmesi lazım. Bizim bunu sağlıyor olmamız lazım. Kıbrıs’ta rastgele birisinin burnunun kanamasına Türkiye asla müsaade etmez. Kim ne yaparsa yapsın kim ne derse desin, isterse dünya ayağa kalksın. Umurumuzda bile olmaz. Açık söylüyorum; Türkiye son derece yerini yurdunu bilen bir milletin yaşadığı vatandır. Yaşadığımız vatan yalnızca toprak modülünden ibaret değildir. Her bir santimetrekaresini kanla suladığımız ulvi bir yerdir. Kıbrıs da öyledir. KKTC’nin nereden nereye geldiğini siz de çok yeterli biliyorsunuz. Türkiye’nin güçlü olması dimdik ayakta olması demek Kıbrıs’ın güçlü olması dimdik ayakta olması demektir. Sizlerin öz inancınız ve başınızın dik olması çok bizim için çok değerli.”
Yorum Yok