İşçi iken memurluğa geçen kişinin kıdem tazminatı yahut emekli ikramiyesi alabilmesi için belli koşullar aranır. Bu kaidelerin neler olduğu konusunda da 1475 sayılı kanun Husus 14 kararına ve 5434 sayılı kanun Husus 89 kararına bakılır.
SORU: 2008 tarihinde hastanede taşeron işçisi olarak işe başladım. 2018 yılında taşerondan 4/d takımına geçtim, o tarihten beri Amele olarak hastanede çalışmaktayım. Toplamda 14 sene kadar hizmetim bulunmakta. Birinci sigorta teşebbüs 15.10.1999. Artık ÖSYM’nin sıhhat Bakanlığına ilişkin 2022/11 atamasında kontratlı olarak sıhhat teknikerliği takımına atanmaya hak kazandım. Memurluğa geçmem için var olduğum işten istifa etmem gerekecek. Bu durumda Kıdem tazminatı alabilir miyim ? Alamazsam ilerde emekli olurken alamadığım tazminatım ayriyeten hesaplanır mı yoksa yalnızca memurlukta çalıştığım periyotları mi alabilirim? İşçilikte ki hizmetim memur emeklilik sisteminde nasıl bir hesaplamaya tabi olacak. Bu bahiste fikirlerinize gereksinimim var. Şimdiden Fazla teşekkür ederim. Saygılarımla
Detaylar/Değerlendirmeler:
2008 yılı Ekim ayından Evvel çalışmaları olanlar hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu, 2829 sayılı Toplumsal Emniyet Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında kanun kararları uygulanmaya devam edilmektedir.
Emekli ikramiyesi/Kıdem tazminatı konusu:
Hem personel, hem memurluk hizmeti toplamı üzerinden emekli olunması etabında emekli ikramiyesi ödenmesi konusunda 5434 sayılı kanun Unsur 89 ve 1475 sayılı kanun Husus 14 kararı uygulanır.
İşçi iken memurluğa geçenler Amele olarak geçen müddetlerine karşılık 1475 sayılı İş Kanunu Unsur 14 kararında bu durum yer almadığından kıdem tazminatı alamazlar, bunun için de tıpkı işyeri yahut farklı işyeri olma durumuna nazaran de memurluktan emeklilikte sigortalı hizmetlerine karşılık emekli ikramiyesi ödenip ödenmeyeceği belirlenir.
Ayrıyeten, şayet memurluğa geçmiş olma bir yasal düzenleme ile yapılmışsa kıdem tazminatı ödenmeyen mühletlere emeklilikte emekli ikramiyesi ödemesi biçiminde ödenir.
A) Birebir işyerinde memur olarak vazifeye başlanılması:
Genel olarak, tıpkı işyerinde Amele iken çalışanlar, tıpkı işyerinin açmış olduğu imtihan, Yönetim konseyi kararı vb. üzere süreçlerle memur olarak misyona başlayabilmektedirler. Bu biçimde atanabilmesi içinde çalışanlar istifa etmekten çok patronlar çalışanların çalışma mukavelelerini iptal etmek durumunda kalabilmektedirler. İstifa ettiklerinde çalışanların kıdem tazminatı hakları şayet 1475 sayılı kanun Unsur 14 kararındaki kurallara girmiyorsa ödenmemektedir. Fakat, patronlar memur ataması yapabilmesi için emekçilerin mukavelelerini fesh etmek durumunda kalacaklarından, işçilikte geçen mühletlerine emekli olduklarında emekli ikramiyesi ödenebilmesi hakkı ortaya çıkmaktadır. Bu durumda olanların personellik müddetlerine emekli ikramiyesi ödenmesi gerektiğini değerlendirmekteyiz.
B) Tıpkı işyeri dışında Öbür bir işyerinde vazifeye başlanılması:
İşçiler çalıştıkları işyerinden Öbür bir işyerinin açmış olduğu İmtihan vb. üzere süreçler sonucunda memur olarak vazifeye başlamışlarsa işçilikten istifa etmek suretiyle ayrılmış olacaklardır ve şayet istifa nedeni de 1475 sayılı İş Kanunu Husus 14 kararındaki kurallara giriyorsa kıdem tazminatı alabileceğini, aksi halde memurluğa geçtikten sonra memurluktan da emekli olması halinde bu müddetlerine karşılık rastgele bir fiyat alamayacağını değerlendirmekteyiz.
C) Yasal düzenleme ile memurluğa geçmiş olma durumu:
Kanuni düzenleme ile memurluğa geçme durumu genel olarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu Husus 4/B ye tabi kontratlı statüde çalışanlara verilen bir İmkan olmaktadır. genel olarak bu Cin düzenlemelerde de bireylere Amel sonu tazminatı ödenmeyeceği, fakat ödenmeyen bu müddetlerin de şahısların emekli olduklarında emekli ikramiyesi fiyatına iç edileceği istikametinde düzenlemeler yer alır.
Örnek: nihayet yapılan ve 26/1/2023 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7433 sayılı Kanunla yapılan düzenlemede de, “Bu unsur kapsamında memur takımlarına atananlara Amel sonu tazminatı ödenmez. Bu çalışanın evvelden Amel sonu tazminatı ödenmiş müddetleri hariç, Amel sonu tazminatına temel olan Yekün hizmet müddetleri, 5434 sayılı kanun uyarınca ödenecek emekli ikramiyesine temel Yekün hizmet müddetinin hesabında dikkate alınır.” Halinde karar bulunmaktadır.
Farklı statüler toplamı üzerinden aylık bağlandıktan sonra emekli ikramiyesi ödenmesi koşullarını içeren 5434 sayılı kanun Husus 89 kararı;
“Hizmet müddetlerinin tamamı bu kanun ve/veya 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Toplumsal Sigortalar ve genel sıhhat Sigortası Kanununun süreksiz 4 üncü hususu kapsamında geçenlerden emekli, ismi malullük yahut Görev malullüğü aylığı bağlanan yahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil bütün iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı için aylık bağlamaya temel fiyatın bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir.
Birinci fıkra kapsamına girmemekle birlikte, bu kanun ve/veya 5510 sayılı Kanunun süreksiz 4 üncü hususu kapsamında hizmeti bulunanlardan mülga 2829 sayılı Toplumsal Emniyet Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 8 inci hususu uyarınca birleştirilen hizmet mühletleri üzerinden emeklilik, yaşlılık ya da malullük aylığı bağlananlara ise; bu kanun yahut 5510 sayılı Kanunun süreksiz 4 üncü unsuru kararlarına tabi olarak bu Kanuna tabi daire, kurum ve iştiraklerde geçen çalışmalarının, 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü unsurunda belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma kurallarına Müsait olarak sona ermiş olması kaidesiyle emekli ikramiyesi ödenir.
Yukarıdaki fıkralara nazaran mülga 2829 sayılı Kanunun 8 inci hususu uyarınca birleştirilen hizmet müddetleri üzerinden aylık bağlananlara ödenecek emeklilik ikramiyesinin hesabında bu kanun yahut 5510 sayılı Kanunun süreksiz 4 üncü hususu kararlarına tabi olarak bu Kanuna tabi daire, kurum ve iştiraklerde geçen ve 1475 sayılı Kanunun 14 üncü unsuruna nazaran kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek halde sona eren geçmiş hizmet müddetleri ve her ne suretle olursa olsun evvelce Amel sonu tazminatı yahut bu mahiyette olmakla Birlikte Öbür bir isimle tazminat ödenen müddetleri ile kıdem tazminatı ya da emekli ikramiyesi ödenmiş olan mühletleri dikkate alınmaz.”
Memurun SSK.lı, Bağ-Kurlu hizmet mühletleri olduğunda bu müddetlerinin de emekli ikramiyesine iç edilebilmesi için bakılacak olan 1475 sayılı kanun Husus 14 kararı gereği de 8 Eylül 1999 tarihinden sonra işe başlayanların kıdem tazminatı alabilmeler için hizmet ve sigortalılık mühletine bakılır ve 7000 gün hizmet müddetinin olması yahut 25 Yıl sigortalılık mühleti + 4500 gün hizmet mühletinin bulunması koşulu aranmaktadır.
Açıklamalarımız bağlamında sizin durumunuzla ilgili kıymetlendirmemiz şöyle olacaktır:
Memurluğa geçmeniz, üstte değerlendirdiğimiz durumlara girmediğini, hasebiyle işçilikten ayrılmanızda da 1475 sayılı kanun Unsur 14 kararında belirtilen kıdem tazminatı ödenmesi için Gerekli müddet ve gün sayısını tamamlamadığınızı anlamaktayız. Bu durumda kıdem tazminatı alamayacağınızı değerlendirmekteyiz. Hasebiyle memur olduğunuzda sigortalı süreleriniz dış yalnızca memurluk hizmet sürenize emekli ikramiyesi alabileceğinizi değerlendirmekteyiz.
Şayet, taşeronda çalışırken Daimi Amele takımına geçtiğinizde kıdem tazminatı almamış iseniz, yalnızca taşeronda geçen sürelerinize kıdem tazminatı alma hakkınızın da olacağını, sonra geçen personellik sürenizden ayrılmanız üstte belirttiğimiz kurallara tabi olmadığından bu sürelerinize alamayacağınızı, hasebiyle memurluğa geçtiğinizde ve emekli olduğunuzda yalnızca taşeron ve memurluk sürenize ikramiye alabileceğinizi değerlendirmekteyiz.
Yine de, bu mevzuda çalışmakta olduğunuz Kurumunuza başvurup bilgi almanızı da ayrıyeten tavsiye edebiliriz.
Yorum Yok