Bilindiği üzere cumhurbaşkanlığı için iki Cin adaylık vardır.
1-Mecliste kümesi bulunan partilerin parti olarak Namzet göstermesi
2-Seçmen tarafından Namzet adayı gösterilen ve 100bin imzayı topladıklarında adaylıkları katılaşanlar:
6271 sayılı Yasa 8/A
(2)-b) En yüksek derecedeki Devlet memuruna mali haklar kapsamında yapılmakta olan her türlü ödemelerin bir aylık brüt fiyatının on katının ilgili maliye veznesine emaneten yatırıldığına dair makbuzla Yüksek Seçim Şurasına şahsen başvurur.
Şeklindedir. Bu husus doğrultusunda YSK tarafından yapılan açıklamaya nazaran 100 bin imza ile (parti gruplarınca Namzet gösterilmeyen ) adayların ödeyeceği fiyat 555 bin 980 TL olarak açıklandı.
Aynı kanunun birebir hususundaki (7) nolu fıkra:
(7) Yüzbin seçmen tarafından Namzet teklifinde bulunulması yahut mevt hallerinde maliye veznesine emaneten yatırılan fiyat, seçimden sonra talep üzerine ilgiliye iade edilir. diğer hallerde bu fiyat, Hazineye gelir kaydedilir. Formundadır.
Buradan da anlaşılacağı üzere 100 bin imzayı bulup adaylığı mutlaklaşan adaylar yatırdıkları bu parayı Geri alabileceklerdir. Şayet 99.999 ve altında imza toplarlarsa Nakit hazineye kalacaktır.
Yüksek tahsil mezunu olmak, 40 yaşı doldurmuş olmak koşullarının yanında 100 bin imzaya bağlı olan Cumhurbaşkanlığı adaylığı için başlangıçta bu türlü bir fiyat koşulu bulunması demokrasimiz açısından sakıncalı bir durumdur. 100 bin imza bulunduğunda Geri iade edilse de müracaatta bu türlü yüksek bir meblağı yatırabilmek her siyasetçi için Mümkün değildir.
Maksut BALMUK
Yorum Yok