Kayseri’de bir paklık şirketinde çalışan Ömer Şahin teze nazaran, pandemi sürecinde patronunun müsaade günleri için muhasebeciye vereceğini söylediği boş kağıda imzasını attı. Geçtiğimiz Temmuz ayında işinden ayrılan Şahin, bir hafta sonra meskenine gelen 450 bin TL’lik icra kağıdı ile neye uğradığını şaşırdı. Patronun imza attığı boş kağıtta palavra tabirler kullanarak kendisini icraya verdiğini belirten Şahin, maddi olarak Fazla güç durumda kaldığını söyledi. Şu anda hiçbir banka hesabını kullanamadığını söyleyen Ömer Şahin, “Bundan yaklaşık 2 sene Evvel pandemi sürecinde işverenimiz bize maaşımızda kesinti olmaması için sigortamızdan gelmediğimiz günlerin kesileceğini ve boş bir kağıt imzalamamı söyledi. Muhasebecinin kağıdı dolduracağını söyledi. Ben de kabul ettim ve imzayı attım. Bu sene Temmuz ayının 18’inde işten ayrıldım ve bir hafta sonra konutuma icra kağıdı geldi 450 bin TL’lik. Bu da benim boş kağıda imza atmamla alakalı bir durumdu. Beni icraya verirken de ‘ailesi ile durumu kötü’ diye yazmış. Bana 2 bin dolar Nakit ve 118 Tane de altın yardımında bulunduğunu ve benim de imzayı bu biçimde attığımı yazmış. Ben de daha sonrasında avukatımla Birlikte kendisine dava açtım. Davamızı açtık lakin eksper benim imzamın 1.5 Yıl öncesine ilişkin olduğunu ve bu doldurulan kağıdın da 2 ay öncesine ilişkin olan bir durum olduğunu söyledi. Şu anda Fazla mağdurum. Kredi kartlarımı kullanamıyorum, banka hesabımı kullanamıyorum. Aileme karşı utangaç olmuş durumdayım. Bu hususla ilgili de yetkili mercilerden yardım istiyorum. Vatandaşlarımız da hiçbir biçimde Ebeveyn babası da olsa karşısındaki boş kağıda imza atmasınlar” dedi.
Avukat Gizem Gül Uzun da hususun eksper çalışmaları sonucunda açıklığa kavuşacağını söyleyerek, “Müvekkilim bir paklık şirketinde 3 Yıl pazarlamacı olarak çalışmış. Çalıştıktan 1 Yıl sonra patron tarafından çağrılarak, ‘Muhasebeciye bir kağıt teslim edeceğiz, bu kağıdı imzalaman gerekiyor’ formunda beyanda bulunmuş. Bunun üzerine müvekkilim o Lahza hileyle kandırılarak ve işsiz kalmamak ismine Biçare bir halde boş bir kağıda imza atmış. İsmini soyadını yazmış ve kağıdın altını imzalamış. Daha sonra personellik alacakları kendisine ödenmemiş ve işten ayrılmaya karar vermiş. Patron de bu kağıdı icra takibine husus etmiş ve hakkında icra takibi başlatmış. Lakin şöyle ki, patron ile Amele ortasında rastgele bir ibraname bulunmamakta ve ibranamenin de bir grup geçerlilik şartları bulunmakta. Öncelikle ibraname yazılı olmalıdır ve ibranamede alacak tipleri ‘kıdem tazminatı’ ve ‘ihbar tazminatı’ ölçüsü halinde kalem kalem yazmalıdır. İbranamedeki bahis alacağın da banka aracılığıyla ödenmiş olması gerekmektedir ve tıpkı vakitte ibraname Amel akdinin fesih tarihinden 1 ay Evvel yapılmış olmalıdır. Bunların hiçbiri yapılmamış olmasına Karşın müvekkilime imzalatılan kağıdın üzeri patron tarafından haksız ve istenildiği biçimde doldurulmuş, verilme hedefi dışında kullanılmış ve kendisi hakkında icra takibi başlatılmış. Daha Evvel de bu usul elimizde emsal belgeler oldu ve patronlar hakkında açığa atılan imzanın berbata kullanılması ve evrakta sahtecilikten kabahat duyurusunda bulunduk. İcra takibine bahis tutanağa da tıpkı vakitte itiraz ettik. Teknoloji geliştiği için alanında uzman uzmanlar hangi imzanın kim tarafından atıldığını, hangi yazının kim tarafından yazıldığını hatta tarihini dahi çarçabuk tespit edebilmekte. Beyaza imza geçersizdir. Kimi patronların buradaki gayesi hak yemektir ve Amele burada aslında alacaklı pozisyonundayken icra takibi başlatılınca borçlu pozisyonuna gelmiştir” tabirlerini kullandı.
Yorum Yok