Bakan Kirişci, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Muğla tarım Bölümü Temsilcileri Toplantısı”nda yaptığı konuşmada, Muğla’nın ziraî üretimde Kıymetli bir Belde olduğunu söyledi.
Kentin, nüfusunun 16 sert turisti Konuk ederek muhtaçlıklarını karşıladığını Anlatım eden Kirişci, su eserleri alanında da ülke ihracatının üçte ikisinin Muğla’nın karşıladığı bilgisini verdi.
“Orman gelirlerinden köylülere Pay verilecek”
Muğla’da orman köylülerinin bulunduğuna dikkati çeken Kirişci, orman gelirlerinden köylülere Pay vereceklerini kaydetti.
Orman köylüsünün, “Zaten ben de bu ormanın Ufak de olsa bir hissedarıyım. Burayı benim daha Çok müdafaam daha Çok kollamam gerekir” diyeceğini söyleyen Kirişci, “Biz aslında onların koruduğunu biliyoruz. lakin fazlasını yapabilmelerine İmkan sağlayacak bir düzenleme olmuş olacak. Buradan kendilerine gelir aktaracağız. Ormanda kesim yapan arkadaşlarımız sigortalı ise bunların kesmiş oldukları eserleri yüzde 5 daha yüksek fiyattan alacağız. Böylece de onların toplumsal garantili olmalarını teşvik edeceğiz” dedi.
Kirişci, orman köylülerinin odun ve kereste gereksinimini maliyetinin yüzde 70 aşağısına alacağını kaydetti.
“Orman yangınlarında hayatını kaybeden 105 kardeşimize şehitlik unvanı verilmesini sağlıyoruz”
Muğla’nın evvelki yıllarda orman yangınları yaşadığınını anımsatan Kirişci, şöyle konuştu:
“Bizim 44 bin civarında çalışanımız var. 2021 ve 2022 yangınlarını birlikte yaşadık. Hayatını kaybeden kardeşlerimiz oldu. Rabb’imden hepsine rahmet niyaz ediyorum. Bunların içerisinde ülkemize yangını söndürmek için gelen yabancılar da vardı. Yekün sayı 135, yabancıları çıkardığımız Vakit 105. Biz bu mevzuatla orman yangınlarında hayatını kaybeden 105 kardeşimize şehitlik unvanı verilmesini sağlıyoruz. Bu kanun bunları da sağlıyor. Gözünü kırpmadan yeşil vatanı için canını feda eden bu kardeşlerimizin yakınlarına, ailelerini manen Mesut etmek ismine da biz bu şehitlik payesini 105 kardeşimize de vermiş olacağız. Alışılmış bundan sonra Biricik bir kardeşimizin tırnağına bile bir ziyan gelsin istemeyiz. ancak hayatın akışı içerisinde bu üzere hadiseler oluyor. Böylece de bir düzenlemeyi de sağlamış olduk.”
Göreve geldikten sonra Orman genel Müdürlüğü ve Devlet Su İşlerinin makine ve insan kaynakları noktasında güçlendirilmesi için Çaba gösterdiklerini vurgulayan Kirişci, 5 bin 300’ün üzerinde OGM’nin, 5 bin 700’e yakın DSİ’nin makine parkının bulunduğunu vurguladı.
Muğla’daki orman yangınlarında ziyan gören alanları süratle ağaçlandırdıklarını belirten Kirişci, şöyle dedi:
“2021 yılında yanan 50 bin 470 hektarlık bir Meydan vardı. Çabucak yangın sonrası çalışmalar başladı. 201 milyon fidan toprakla buluşturuldu. Artık burada sahanın tamamı tekrar ormanlaştırılmış oldu. Hani birileri Mevcut ya Daimi yanan bir orman alanı gördüklerinde ‘Acaba burada ne Vakit bir otel yükselecek?’ diye bekleyen ancak avucunu yalayanlara da buradan duyurmuş olalım. Bu türlü bir çalışma asla yapılamaz. Asla müsaade edilemez. Zira hukuk buna müsaade vermez. 2022’de 5 bin 671 hektar Meydan yandı. Bu 5 bin 671 hektarlık sahanın yüzde 67’sinde üretim, yüzde 37’sinde de alan hazırlığı çalışmaları tamamlandı. 10 milyon 600 bin fidan da toprakla buluşturuldu.”
Türkiye’deki çam balının yüzde 90’ının, dünyanın da yüzde 85’inin Muğla’da üretildiği bilgisini veren Kirişci, “2021 yangınında bu balı ürettiğimiz alanlar da yok oldu’ demeyelim. Çünkü bu 50 bin 470 hektarlık alanın yalnızca vermiş olduğu ziyan, bizim çam balı üretim alanımızın yüzde 5’ine tekabül ediyor. Keşke o da olmasaydı” tabirlerini kullandı.
Türkiye’nin “asrın felaketi” olarak nitelenen bir zelzelesi yaşadığını, 3 kentte de sel felaketinin olduğunu kaydeden Kirişci, şöyle konuştu:
“Bakanlık olarak birinci günden itibaren 15 bin çalışanımız ve 5 bin makinemizi seferber ettik. Alanda vatandaşlarımızın yarasının sağlanmasına katkı sağladık. Birbirine bitişik 11 ilin eş vakitli olarak zelzeleden ziyan görmesi birbirine yakın vilayetler birbirine deva olamadı. Zira hepsi zelzeleye muhatap oldu. Bir kıyamet senaryosu desek abartı olmaz. Sonlarımızı aşarak pek Fazla coğrafyayı da etkilemiş olan bir zelzeleden Laf ediyoruz. Bu zelzele millet olarak hepimizi derinden etkiledi.
Şanlıurfa, Adıyaman ve Malatya’da sel ve taşkın hadisesi yaşadık. Orada da can kayıplarımız oldu ve maddi kayıplar yaşadık. Şanlıurfa’ya 3 günde 138 kilogram yağış düştü. Üstleri kapanmış olan dereler, akmaz hale getirilen menfezler ve çok yağışın tesiriyle bir felakete dönüştü. çok şükür oralarda da yaralar süratle sarılıyor. Bölgede 60 bin ton odun dağıttık. 16 bin ton hayvanlar için yem dağıttık. 1,4 milyar liralık yem dayanağı verdik. Besin ve paklık hususu, giysi materyallerini de karşılamaya çalıştık.”
Kalıcı konutların temellerinin atılmaya başlandığına dikkati çeken Kirişci, Bir yılda köy konutları ve konutlarını bitireceklerini lisana getirdi.
Orman Kanunu başta olmak üzere 9 kanunda değişiklik öngören bir paketin meclisten geçtiğini belirten Kirişci, bu değişikliklerin ihtilal niteliğinde olduğunu belirtti.
Türkiye iklimsel açıdan kuraklıkla çok yağışı bir ortada yaşayan ve bunu da deneyimleyen bir ülke olduğuna işaret eden Kirişci, “Artık hiç kimsenin buna itirazı kalmadı. Türkiye’nin yüzde 55-60’ı yanmaya meyilli ormanla kaplı bir coğrafya. Tam kuraklığı konuşuyorduk ülke olarak bir anda çok yağışları, sel ve heyelanları konuşmaya başladık. Münasebetiyle biz bu gerçekleri kabul ederek kendimizle ilgili yanlışsız bir üretim planlaması yapmak zorundaydık. Tarımda planlama kaide. Bu planlamayı sağlayacak olan mevzuat şuanda kanun artık bizim meclisimizden geçti. Bundan sonra resmi gazetede yayınlanmasının akabinde en kısa müddette alt mevzuatları çıkarılarak uygulamaya konulacak” diye konuştu.
nihayet 20 yılda Türkiye’nin nüfusunun 65 milyondan 85 milyona çıktığını, ülkeyi ziyaret eden turist sayısının ise 15 milyondan 50 milyona yükseldiğini vurgulayan Kirişci, Türk Hava Yolları’nın da 225 destinasyona uçarak 185 milyon yolcuya ülke üreticilerinin eserlerinden hazırlanan yemekleri servis ettiğini Anlatım etti.
“Tarım sigortasını Mecbur hale getireceğiz”
Türkiye’nin nihayet yıllarda süratle büyüdüğüne ve tarım alanlarının azaldığına dikkati çeken Kirişci, şunları kaydetti:
“Üretiyoruz, sanayileşiyoruz, kentlerimiz büyüyor. Bizim tarım alanlarımız ister istemez giderek azalıyor. şahıs başına düşen arazi ölçümüz 2002 yılında 4 dekar iken bugün 2,8 dekara geriledi. 2050 projeksiyonu olarak da 1,7 dekara düşeceği öngörülüyor. Vaziyet bu türlü olunca planlı tarım bunun için gerekiyor. İtinasız üretimden bunun için kurtulmamız gerekiyor. Biz kontratlı üretimi getirdik. Bundan sonra stratejik eserlerde gerektiğinde kontratlı tarımı Mecbur kılacağız. Böylece üreticinin mağdur edilmesine asla müsaade vermeyeceğiz. Kontratlı üretim modeliyle hem alıcıyı hem üreticiyi gözetiyoruz.
Burada tarım sigortasını Mecbur hale getireceğiz. Kontratlı üretim de Yeniden bir ihtilal niteliğinde. Varis nedeniyle yüzbinlerce dekar boş kalan tarım yerleri var. Bu yerler iki yıldan Çok boş bırakılırsa kira uygulaması yapacağız. Rayiç kira bedelini varislerse varislerin mülk sahibi ise mülk sahibinin hesabına yatıracağız. Gayemiz bir karış toprağımız boş kalmasın. Böylece Mevcut olan kapasitemizi en üst seviyede kullanıyor olacağız.”
Programa Muğla Valisi Orhan Tavlı, Beyaz Parti Muğla Milletvekilleri Yelda Erol Gökcan, Mehmet Yavuz Demir, Orman genel Müdürü Bekir Karacabey de katıldı.
Yorum Yok