– Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Tolga Arıcak, akran zorbalığının elektronik bir formu olan siber zorbalığın, yakın gelecekte Fazla tartışılacağını ve bu bahiste müdahale programlarının geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
Türk Ruhsal İstişare ve Rehberlik Derneği ile Yeşilay ilim Konseyi üyesi de olan Prof. Dr. Arıcak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, günümüzde gençleri ve aileleri tehdit eden yeni sorunlardan birinin siber zorbalık olduğuna işaret etti.
Son 40 yıldır Okul psikolojisinin gündeminden hiç düşmeyen en tanınan mevzuların başında “zorbalık” geldiğine dikkati çeken Arıcak, bilgisayar kullanımının artması ile Özellikle çocuk ve gençler açısından Denetim edilmesi Güç meselelerin ortaya çıktığını ve nihayet 20 yıldır da “siber zorbalık” olarak isimlendirilen davranış cinslerinin de bu Cin sıkıntılara bir yenisini daha eklediğini Anlatım etti.
Siber zorbalığı, “Bir birey ya da kümenin bir öbür birey ya da kümeye bilgi irtibat teknolojilerini kullanarak ziyan Eda farkındalığıyla tekrarlayan stilde yaptığı davranışlardır” formunda açıklayan Arıcak, iki Cin siber zorbalık olduğunu, bunlardan birinin “olayın daha Fazla teknik tarafını içeren siber zorbalık”, ikincisinin ise “olayın daha Fazla ruhsal tarafını içeren siber irtibat zorbalığı” olduğunu anlattı.
Teknik istikametli siber zorbalığın bireylerin şifrelerini ele geçirmek, web sitelerini hacklemek, spam içeren mailler ya da bulaşıcı mailler göndermek üzere olayları içerdiğini aktaran Arıcak, DDoS ve gibisi Cin hücumların maksadının sistemleri kullanılamaz hale getirmek olduğunu lisana getirdi.
Bu Cin taarruzların şahısların sahip olduğu web sitelerine yapılabildiği üzere Aka Kurum ya da devletlere ilişkin yazılım ya da sitelere de yapıldığına dikkati çeken Arıcak, bu hücumların donanım ve yazılımlara direkt, bireylerin hislerine da dolaylı olarak tesir ettiğini söyledi.
– “En Fazla internet ortamında ve cep telefonlarının kullanımında görülmektedir”
Arıcak, siber bağlantı zorbalığının ise bilgi ve irtibat teknolojilerini kullanarak şahısları Daimi rahatsız etme, bireylerle alay etme, İsim takma, dedikodu yayma, internet üzerinden şahsa hakaret etme ya da kişinin isteği olmadan fotoğraflarını yayınlama üzere ilişkisel atak davranışlarını içerdiğini anlattı.
“Siber zorbalık, akran zorbalığının elektronik bir formudur.” diyen Arıcak, şöyle devam etti:
“Öyle ki bu davranış formları süratle yaygınlaşan bir biçimde okulun hudutlarını aşmış, çocukların konuttaki odalarına kadar girmiştir. Siber zorbalık, günümüzde en Fazla internet ortamında ve cep telefonlarının kullanımında görülmektedir. Cep telefonları ve ferdî bilgisayarlar, Kötü niyetli şahıslara, öbür şahısları taciz etmek için pek Fazla avantajlar sunmaktadır. Siber zorbanın kimliğini çarçabuk gizleyebilmesi ise en başta gelen avantajlardan biridir. Tıpkı vakitte bu teknolojik araçlar, düşük maliyet ve yaygın kullanım ağına sahiptirler.”
– “Sorun teknoloji değil, onun nasıl kullanıldığı ile ilgilidir”
Cep telefonu kullanımının ilköğretim öğrencileri ortasında giderek yaygınlaştığına işaret eden Arıcak, birtakım araştırma sonuçlarının Avrupa’daki 12-15 ıslak ortası gençlerin yüzde 75’inin en az bir cep telefonu bulunduğunu, Türkiye’deki 15-22 ıslak ortası gençlerin ise yüzde 93,5 oranında cep telefonu kullandığını aktardı.
“Sorun teknoloji değil, onun nasıl kullanıldığı ile ilgilidir.” diyen Arıcak, günümüzde 4 milyardan Çok kişinin toplumsal bağlantı oluşturmak gayeli olarak interneti kullandığını, bunların Aka bir kısmını Özellikle gençlerin Üye olduğu tanınan toplumsal medya uygulamaları oluşturduğunu söyledi.
Bu durumun siber zorbalığı okulların dışına taşıdığını vurgulayan Arıcak, şöyle konuştu:
“ABD’de siber zorbalık, eğitimcilerin iddia ettiğinden Fazla daha yaygın bir sorun haline gelmiştir. Birtakım araştırmalar, 6-12’inci Sınıf ortası gençlerin yüzde 20 ile yüzde 40’ının en az bir sefer siber zorbalığa maruz kaldığını göstermiştir. Hatta bu birtakım çocukların akademik başarısızlığına, okulu bırakmasına ve daha da berbatı intihara teşebbüs etmesine bile neden olmaktadır. Vermont’da 13 yaşındaki bir çocuk Sınıf arkadaşları tarafından aylarca siber zorbalığa maruz kaldıktan sonra kendini asarak intihar etmiştir. Bu siber alem eğilimi, ABD’de eğitim-öğretim için Önemli bir Sorun haline gelmektedir. O denli ki siber zorbalık, şimal Amerika’daki bütün okulları tesirler duruma gelmiştir. Emsal biçimde 2011 yılı içinde Türkiye’de üniversite öğrencisi bir genç kız kendi ismine açılan ve hakkında yanlış bilgiler aktarılan Düzmece Facebook hesabı nedeniyle intihara teşebbüs etmiş ve bitkisel hayata girmiştir. Bu örnekler, olayın vahametini gösteren Değerli bir durumdur.”
– Sorun global düzeyde
Tolga Arıcak, siber zorbalığın, Özellikle nihayet 15 yıldır ABD ve Kanada’da eğitim bilimciler ve psikologlar başta olmak üzere diğer uzmanlar tarafından araştırılan ve tartışılan bir bahis olduğunu, sorunun, kıtasal ya da bölgesel değil global Ehemmiyet taşıdığını vurguladı.
İşin içinde dünyayı bir odaya sıkıştıran internetin olduğu düşünülürse sorunun ciddiyetinin daha güzel anlaşılacağına işaret eden Arıcak, şunları kaydetti:
“Yakın gelecekte, eğitim sistemleri içinde siber zorbalığın, Çehre yüze yaşanan zorbalıktan daha Fazla tartışılacak bir mevzu olduğunu söylemek abartılı değil. Akran zorbalığı Çehre yüze gerçekleşir. Siber zorbalık, Çehre yüze değil, internet ve telefon üzerinden gerçekleşir. Siber zorbalıkta kimi durumlarda Güç dengesizliği olabileceği üzere Sıkıntı dengesizliği olmadan da gerçekleşebilir. Bu nedenle Türkiye’deki uzmanların da bir Lahza Evvel bahisle ilgili ön çalışmaları tamamlamaları ve müdahale için programların geliştirilmesi hayli kıymetlidir. Müdahale çalışmaları, muhtemelen okulda yaşanan zorbalıkta olduğu üzere eğitimci ve psikolog kümesiyle sonlu olmayacaktır. Siber zorbalıkla ilgili çalışmalar, eğitim teknologlarını ve bilgisayar yazılımcılarını da etkin olarak bu çalışmaların içine iç edecektir. Sonuç olarak, siber zorbalık, Fazla istikametli bir sorundur ve bu sorunun disiplinler ortası bir anlayışla ele alınmasını Mecbur kılmaktadır.”
Yorum Yok