Tedavi gördüğü hastanede kalp yetmezliğine bağlı çoklu organ yetmezliğinden 86 yaşında vefat eden sanatkarın cenaze namazı Teşvikiye Mescidi’nde kılındı.
Oğlu Mehmet Sesigüzel, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, babalarının değerini bugün daha düzgün anladıklarını söyledi.
Yurt içi ve Yurt dışından pek Fazla kişinin arayarak yahut şahsen gelerek baş sıhhati dilediğini belirten Sesigüzel, “Gerçekten Fazla sevilen bir sanatçı olduğunu biz burada ailecek gördük, hissettik, zati biliyorduk. Bu türlü bir babanın evlatları olduğumuz için gurur duyuyoruz. Yeri cennet olsun” dedi.
Sesigüzel, cenazeye gelen kalabalığı görünce babalarıyla bir Kez daha gurur duyduklarını vurguladı ve akşam vaktinde Büyükçekmece’deki Kuba Mescidi’nde taziyeleri kabul edecekleri bilgisini verdi.
“Halk müziğinde bir çığır açmıştı”
Sanatçı Selahattin Alpay ise “Nuri Sesigüzel olmak kolay değildi. Tırnaklarıyla gelen bir insan. Her şeyden evvel kendi Kamu müziğimize her mevzuda hizmet eden en Aka mihenk taşlarından bir tanesiydi. İlah ışık içinde yatırsın” dedi.
Sesigüzel’in bugün Kamu müziği söyleyen herkesin Örnek aldığı bir şahsiyet olduğunu Anlatım eden Alpay, “Biz ekmek yiyorsak onun sayesinde yiyoruz. Zira Kamu müziğinde bir çığır açmıştı. Her şeyden Evvel kişiliği tartışılmaz. Kimseye nasip olmayan bir şöhreti haizdi. Kendi dinleyicisine, halkına hiçbir Vakit saygısızlık yapmadı. Benim kendisinden Örnek aldığım huyu karakteri buydu” değerlendirmesinde bulundu.
Cenazeye Sesigüzel’in ailesi ve sevenlerinin yanı Dizi İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu, Şişli Belediye Lideri Muammer Keskin, Büyükçekmece Belediye Lideri Hasan Akgün, Mehmet Sevigen, Yavuz Ağıralioğlu, Mahmut Tuncer ve Yunus Bülbül’ün de ortasında bulunduğu Siyaset ve sanat dünyasından pek Fazla şahıs katıldı.
Kılınan namazın akabinde sanatkarın cenazesi, Büyükçekmece Yeni Mezarlığı’ndaki aile kabristanına defnedildi.
Nuri Sesigüzel kimdir?
Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde 1 Temmuz 1937’de dünyaya gelen sanatçı, ortaöğrenimden sonra eğitimini yarıda bırakarak müzikle ilgilenmeye başladı. Sesigüzel, sanat hayatına İstanbul Radyosu’nun 1961’de açtığı müsabakayı kazanarak adım attı.
“Kore Dağlarında Kar Bölük Bölük” isimli birinci 45’liğini çıkardıktan sonra Ankara Radyosu ile sesini bütün Türkiye’ye duyuran sanatçı, “Sarı Sabahlık”, “Ağlayan Gözlerim” ve “Saç ak Oldu” türküleriyle altın plak kazandı.
Sinema oyunculuğuna 1963’te “Kara Yılan” sineması ile adım atan sanatçı, 1964’te “Fabrikanın Gülü”, 1966’da “Kara Tren”, 1969’da “Aşk Türküsü”, “Mahallenin Namusu”, 1970’de “Kaderin Oyunu” isimli sinemalarda oynadı.
Sanatçı 1966’da “Geceler Yarim Oldu” ve “Burçak Tarlası”, 1968’de ise “Kara Sevda” sinemalarının müziklerini yaptı.
Oyuncu arkadaşlarıyla 1975’te Film-San Vakfı’nı kuran Sesigüzel, 1977’de “Bir Zeybek Gurbete Gitse” sinemasında rol aldı.
Yorum Yok