Son zamanların en büyük teknolojilerinden bir tanesi de yapay zeka teknolojisidir. Kimilerine göre yapay zeka alanı geleceğin en büyük mesleklerinden bir tanesidir. Bazı kişiler yapay zekanın iş gücünü azaltarak işsizliği arttıracağını, bazı kişiler de büyük fırsatlar doğuracağını öngörmektedir. Yapay zeka, insan gibi davranış sergileme, sayısal mantık yürütme, hareket, konuşma ve ses algılama gibi birçok yeteneğe sahip donanımsal ve yazılımsal sistemlerdir. Yani yapay zeka bilgisayarların insanlar gibi düşünmesini sağlar diyebiliriz.
Yapay zekaya herhangi bir soru yöneltildiğinde daha öce verilen ya da tanımlanan cevaplar arasından en rasyonel olanını seçip cevap olarak sunar. Günümüzde ise soru cevaplamaktan çok daha fazlasını yapabilen bir duruma gelmiştir.
Yapay zekayı tek başlık altında toplamak büyük bir yanlışlık olur. Makine Öğrenimi (Machine Learning) ve Derin Öğrenme (Deep Learning) gibi kavramlar yapay zekayı oluşturan terimler olmaktadır.
Makine Öğrenimi- Machine Learning Nedir?
Makine öğrenimi, makinenin sağlanan verilerle mantıklı sonuçlar üretmesini sağlayan algoritmalar olmaktadır. Örneğin, bir mağazada müşterilerin alışveriş fişi verileri bir algoritmaya yazılıyor ve bu algoritma cips alan müşterinin yanında kola da aldıkları bilgisini veriyor. Bu durumdan ötürü cips rafları ile kola dolapları birbirine yakınlaştırılıyor ve bu sayede satışlar arttırılıyor.
Diğer bir örnek ise algoritmaya üzümün öğretilmesi. Üzümün beyaz, mor, yuvarlak gibi özellikleri algoritmaya tanımlanıyor. Üzüm ve muz makinenin öğrenimine sorulduğunda hangisinin üzüm olduğunu verilen bilgileri süzerek ve rasyonellik ilkesini benimseyerek karar veriyor. Bu örnekler makine öğreniminin en basit halidir. Günümüz teknolojisinde akıl sınırlarını zorlayacak bilgileri zorlamaktadır.
Derin Öğrenme- Deep Learning Nedir?
Derin öğrenme, yapay zekanın ve makine öğretiminin alt dalı olan bir teknolojidir. Derin öğrenme, makine öğrenimine oldukça benzerdir. Beynimizdeki nöronlar gibi çalışan derin öğrenme kavramını üzüm örneği ile açıklayalım.
Makine öğreniminde üzüm özelliklerini biz tanıtırken, derin öğrenmede kendi kurallarını kendisi oluşturur. Hangisinin üzüm olduğunu hangisinin muz olduğunu kendi belirlemeleriyle ayırt etmektedir. Algoritmanın kendisinin öğrenmesine ve sunmasına en güzel örnek ise Google’ın ürünlerinden Google Translate’dir. 100 üzerinde dilde çeviri yapabilen bu hizmetin arkasında derin öğrenme bulunmaktadır.
Yapay Zeka Hangi Alanlarda Uygulanmaktadır?
Yapay zekanın en önemli uygulama alanlarını ses tanıma, görüntü işleme, doğal dil işleme ve muhakeme olarak açıklayabiliriz.
Ses tanıma teknolojisi günümüzde söylenen sesleri tanımlayıp cevap verme seviyesine gelmiştir. Akıllı telefonların sesi tanıması, sesleri harfe dönüştürmesi, harflere ayırıp cevap vermesi hiç kolay bir iş değildir. Çok gelişmiş olan bu yapay zeka teknolojisi hayatımızın her alanında karşımıza çıkmaktadır.
Görüntü işleme teknolojisi ise hayatımızın birçok alanında kullanılmaktadır. Sürücüsüz araç kullanımında daha güvenli hareket edebilmeleri için etrafını iyi anlaması gerekir. Bu sayede görüntüler koda dönüştürülerek işlevler yapılıyor. Bu konuda verilebilecek en iyi örnek de sürücüsüz araç teknolojisi olmaktadır.
Doğal dil işleme en basit örnekle, Google gibi arama motorlarında ‘Bunu mu demek istediniz’ gibi cümlelerle arama algoritmaları geliştirilmektedir. Tabi ki arama motoru örneğinden çok daha fazlasını da yapabilmektedir.
Muhakeme, birbirine karşı savları olan iki yanı dinleyerek bir yargıya varma, yargılamadır. Yapay zeka teknolojisinde en zor olan alan ise muhakemedir. Oluşturulmuş yapay zekanın birkaç olayı inceleyip en doğru kararı vermesi çok önemlidir. Örneğin, bir dava da hakimin suçlu ve suçsuzu ayırt edebilmesi için muhakeme yeteneğinin olması gerekir. Burada yapay zekaya delilleri ve olayı inceleterek muhakeme yeteneği ile suçluyu ayırt edebilmektedir.
Tüm bu yapay teknolojileri ayrı ayrı geliştirilerek bir bütün altında toplanabilmekte ve insan gücünü oldukça azaltmaktadır.
Yorum Yok