Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu, Nevşehir ulusal İrade Caddesi’nde düzenlenen mitingde, gençlerin iktidar istediğini ve onların hakkı olduğunu söyledi.
Bu ülkede hiçbir Fark yapmadan genci, ihtiyarı, bayanı, erkeği daima Birlikte iktidar için uğraş edeceklerini aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Kesinlikle ve mutlaka Türkiye’yi farklı bir ufuğa taşıyacağız. Gençlerle, bayanlarla daima Birlikte taşıyacağız. Emin olun bu ülkeye baharı kesinlikle lakin kesinlikle getireceğiz. O hoş baharı getireceğiz. İnanın buna. Depremzedeleri ağırladığınız, kucakladığınız için hepinize yürekten teşekkür ederim. Bu teşekkürü yapmak benim boynumun borcudur. Zira biz millet olarak tasada ve kıvançta birlikte olmak zorundayız. Bir arada olmak zorundayız. Bir çocuk açsa 85 milyonumuz aç demektir. Bir çocuğumuz Şayet karanlıkta kaldıysa annesi, babası elektrik parasını ödeyemediği için 85 milyonumuz karanlıkta kalmış demektir. Borcu olduğu ve doğal gaz parasını ödemediği için doğal gazı kesiliyor ve soğukta kalıyorsa 85 milyonumuz soğukta kalıyoruz demektir.”
Kılıçdaroğlu, ayrışmaya değil, tasada ve kıvançta birlikte olmaya, birlikte uğraş etmeye ve kardeşçe kucaklaşmaya muhtaçlıklarının olduğunu lisana getirdi.
Kucaklaşmayı getireceklerini, hengame etmeyeceklerini, birlikte olacaklarını ve kucaklaşacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Türkiye’ye yeni bir ufuk getireceğiz. Bunun kelamını veriyorum. Yine kelam. Bay Kemal kelamından dönmez. Ürgüp’ün üzümü, Kemal meblağ kelamını. Artık yaşadığımız bir Sıkıntı var. Türkiye genelinde ve burada da yaşadığımız Önemli bir Sıkıntı var. Kırsal ve köyler boşalıyor, köylerde hakikat dürüst üretim yapılamıyor ve Problem Fazla önemli. Gençler de köylerden ayrılıyor ve onlar da üretim zincirlerinden kopuyor. O nedenle yapmamız gereken bir şey var, çiftçiyi, üreticiyi toprağa küstürmeyeceksin. Onlar ekecekler, üretecekler, kazanacaklar ve 85 milyonun karnı doyacak.”
Kılıçdaroğlu, bugün buğdayın, samanın, canlı hayvanın, etin, yulafın, mısırın, şekerin ve her şeyin dışarıdan alındığını ileri sürdü.
– “Arzumuz, zenginleşen ve kelamı dinlenen bir Türkiye”
Türkiye’nin topraklarının, suyunun, güneşinin ve çalışkan insanlarının olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Neden ve hangi münasebetle dışarıdan alıyoruz? Milliyetçilik dediğin Evvel üretim. Milliyetçilik dediğin yabancıya el avuç açmaz. Milliyetçilik dediğin zenginleşir. Asıl isteğimiz, zenginleşen ve kelamı dinlenen bir Türkiye. Üreteceğiz. Bakın, pandemi şunu gösterdi, otomobiliniz, meskeniniz, koltuğunuz, buzdolabınız olmayabilir fakat günde 1-2 sefer Yemek zorundasınız. Kim üretecek, çiftçi üretecek. Elin oğlu üretiyor, biz tüketiyoruz. O kazanıyor, biz kaybediyoruz. Bu mudur milliyetçilik? Biz üreteceğiz, biz kazanacağız ve biz dünyaya Saha okuyacağız. Milliyetçilik budur.”
Kılıçdaroğlu, teknolojide ilerleyeceklerini, üniversitelerin bilgi üreteceğini belirerek, “Aksi halde boş bir sürü kelam söyleyeceksin. Olmaz bunlar. Üreteceksiniz. Bakın kelamım söz, kırsalda çalışan Tüm bayanların ve Tüm gençlerin toplumsal Emniyet primini devlet ödeyecek. Çalış, üret, kazan kardeşim. Milletin karnını doyur ancak Laf veriyorum, senin toplumsal primini ben ödeyeceğim. Emekli olacaksın sen. Emeklilik hakkını kazanacaksın sen. Bunu yapmak zorundayız.” diye konuştu:
Türkiye’nin bereketli topraklarının olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Her şey dışarıdan gelecek, dışarıya dolar ödeyeceksin. Biz yönetirsek dolar değil, Türk liramız var, ismi üstünde, Türk lirası. Türk lirasını pula çevirdiler, bir de ortalıkta geziyorlar, ‘biz milliyetçiyiz’ diye. Siz kim, milliyetçilik kim. Nevşehir’de nihayet 3 yılda daire fiyatları yüzde 450 artmış. kimi gençler neden umutsuz, neden geleceğini göremiyor diyorlar. Bakın biz babalarımızdan daha uygun bir eğitim aldık ve onlardan daha uygun bir Ömür standardı sağladık. Bizim çocuklarımız da bizden daha âlâ eğitim aldılar lakin bizden daha düşük bir gelire mahkum ediliyorlar ve bizim gençlerimiz diyor ki ‘Üniversiteyi bitirdim, annem, babam fedakarlık yaptı, artık Amel arıyorum, işim yok. güç bela minimum fiyatlı bir Amel bulsam ömür uzunluğu ne otomobil, ne mesken alabilirim. O Vakit ben burada niçin kalayım?’ Şayet Yurt dışına gidersem konut de otomobil da alırım, Tüm bunların hepsini karşılarım’ diyor.”
Gençlere Laf veren Kılıçdaroğlu, bu ülkede üreteceklerini, kazanacaklarını, bu ülkeyi büyüteceklerini ve zenginleştireceklerini lisana getirdi.
Kılıçdaroğlu, elektrik fiyatları Fazla yüksek diye çiftçilerin kendisine şikayette bulunduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
“Onlara Şanlıurfa ziyaretimde ‘büyükşehir belediye başkanlığını bize verin, elektriği en geç 2 Yıl içinde Tüm çiftçilere parasız vereceğiz’ diye söyledim. Dediler ki ‘efendim elinden tutan mı var, yap.’ Yaptık. Denizli’nin Bozkurt ilçesinde belediye liderimiz güneş santrallerini kurdu ve çiftçilere elektriği parasız veriyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi tıpkı formda yaptı. Artık İlah nasip ederse göreceksiniz, Türkiye sathında da tıpkı şey olacak. Dışarıdan petrol, kömür, doğal gaz getiriyorlar, dolar veriyorlar. Elektrik fiyatları kıymetli. Biz sıfır faizle kredi alacağız. Zira yeşil enerjiyi Tüm dünya destekliyor.”
Kılıçdaroğlu, milyonlarca dönüm kullanılmayan taşlık yere güneş paneli kuracaklarını belirtti.
Güneşten elektrik elde edeceklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, hükümetin petrol, doğal gaz ve kömür lobisine teslim olduğunu savundu.
– “Çankaya, milletin onuru ve gururudur”
Vatandaş için çalıştığını Anlatım eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Benim saraylarda gözüm yok. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mütevazı bir köşkü vardır, Çankaya’dır. Seçimi kazanırsak daima birlikte Çankaya’ya yürüyeceğiz. Çankaya, milletin onuru ve gururudur, Cumhuriyetin bağımsızlığı ilan edilmiştir. Çankaya’da Kurtuluş Savaşı’nın temelleri atılmıştır. Niçin Çankaya’yı terk edelim, niçin tarihimize sırtımızı çevirelim. Aslında 6 lider Laf verdik. Çıkaracağımız bir numaralı genelge savurganlığı tedbire genelgesi olacak. Savurganlığı önlemek için Laf verdim. Birinci yapacağım işlerden biri de 16 uçağı satacağım. Orman yangınlarını söndürmek için yangın söndürme uçakları alacağız. Edebiyat bir tarafa, bay Kemal unutmaz ve verdiği kelamı meblağ.”
Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin dünyanın en hoş, renkli ve Varlıklı ülkesi olduğunu lakin bunun değerinin bulunmadığını söyledi.
Türkiye’nin zenginliğini birilerinin sömürdüğünü, yediğini ve birilerine hizmet edildiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Halkımız için hizmet edeceğim, milletimiz için çalışacağım. Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olmasın diye başta beşli çeteler, uyuşturucu baronları üzere bir sürü adam tutuyorlar, iftira atıyorlar. Ne yaparsanız yapın, burnunuzdan fitil fitil getireceğim. Laf veriyorum, bu uyuşturucu baronlarının da burnundan getireceğim. Bu milleti soyan, dolarları, avroları, paraları alan, aldıkları paraları İsviçre, Londra, Fransa ve Amerika’ya götüren, ‘bay Kemal bunları bulamaz’ diyen o beşerler şunu Fazla düzgün bilsinler, bay Kemal Türkiye’den kaçırılan her kuruşun hesabını, hangi bankada kaç lira olduğunu biliyor ve tamamını getireceğim, bunu millete vereceğim.”
– “Kurban Bayramı’nda bankaya gideceksiniz, 15 bin liranızı çekeceksiniz”
Kılıçdaroğlu, 2015’te Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı’nda emeklilere minimum fiyat meblağında, birer maaş ikramiye verilmesini söylediğini belirterek, “O Vakit bağırdılar. Vay efendim parayı nereden bulacaksın? Ben bulurum. Niçin bulmayayım. Türkiye Güçlü bir ülke. Paranın nereye gideceğine siyasi otorite karar verir. Sen 5’li çeteye verirsin, ben vatandaşa veririm. Bu kadar kolay, bu kadar kolay. önce itiraz ettiler, bir mühlet sonra verdiler. Düşük sayı tuttular. Geçenlerde söyledim, ‘asgari fiyat kadar vereceksiniz’, vermediler. Kurban Bayramı’nda İlah nasip ederse Çankaya’da olduğumuzda göreceksiniz, Kurban Bayramı’nda bankaya gideceksiniz, 15 bin liranızı çekeceksiniz ve torunlarınıza harçlık vereceksiniz.” diye konuştu.
Kul hakkı yemediğini ve yedirmeyeceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Şimdi bize ortada bir milliyetçilik dersi veriyorlar. Ya siz kim, milliyetçilik kim? Türkiye Cumhuriyeti tarihinde birinci Defa kendi topraklarımızı terk ettik. Süleyman Şah Türbesi’nde bayrağımızı indirmediler mi? Süleyman Şah Türbesi’ni Öbür bir yere getirmediler mi? Götüreceğim, götüreceğim. Gençler, birlikte götüreceğiz bayrağımızı. vatan toprağına Süleyman Şah Türbesi’ni götüreceğiz. Bayrağımızı dalgalandıracağız ve Tüm dünya selam duracak. Buna inanın, bunu yapacağız. Suriye’de 34 askerimiz şehit oldu. Vuran kimdi, Rusya. Pekala Cumhurbaşkanı ne yaptı, Putin’e gitti. Yahu arkadaş, şehit olan Rus askeri değil, bizim askerimiz. Vuran biz değiliz, Rusya. Sen niçin oraya gidiyorsun? Oraya gitti, Putin, kapıda bekletti. Kronometreyi çalıştırdı, dakikalarca kapının önünde bekletti. Tüm dünyaya gösterdi, ‘İşte bunların cumhurbaşkanı budur’ diye. Bay Kemal bunu yer mi? Bay Kemal bu türlü bir haksızlığa katlanır mı? Ülkesinin prestijini savunan kim olursa olsun, bu türlü bir tabloyu Türkiye Cumhuriyet Devleti hak etmiyor. Trump, ‘beni kızdırma, kızdırırsan senin mal varlığını açıklarım’ diyor. Bir Biricik Tümce kullanmadı lakin bay Kemal olsaydı ‘benim mal varlığımı açıklamazsanız namertsiniz’, bunu söylerdi. Onun için onların bize verecekleri milliyetçilik dersi yoktur. İki Kırmızı çizgimiz var. Bayrak ve vatan. Bayrağımız ve vatanımız bizim Kırmızı çizgimizdir.”
Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin güç şartlar altında olduğunu, yoksullaşmanın giderek arttığını argüman ederek, birileri zenginleşirken, geniş Kamu kitlelerinin fakirleştiğini, bunu çözmeleri gerektiğini Anlatım etti.
– “Birleşe birleşe kazanacağız”
Bunun için bir iktidar değişikliğine muhtaçlık duyulduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Sizden bir isteğim var. İlah aşkına kul hakkı yiyenlere oy vermeyin. Hiç korku etmeyin, birleşe birleşe kazanacağız. birlikte kazanacağız. Türkiye kazanacak, gençler kazanacak, bayanlar kazanacak, engelliler kazanacak, emekçisi, köylüsü, emeklisi, memuru herkes kazanacak. Herkesin kazandığı bir Türkiye. Hiç kimsenin ziyan etmediği bir dünyayı tekrar inşa edebiliriz. Kafi ki baştakiler siyasetten zenginleşmesinler. Temel Problem orada. Bizim malda mülkte gözümüz yok. çok şükür karnımız doyuyor. Milletin karnının doyması lazım. Açlığın, yoksulluğun olmaması lazım. Herkesin işinin, herkesin gücünün olması lazım. Her meskende huzurun, her meskende rahmetin olması lazım. Vatandaşlar ortasındaki hiçbir ayrımcılığın olmaması lazım. İnanın her şey Fazla hoş olacak ve bu ülkeye bahar gelecek. Sinan Ateş’i unutmadım, asla unutmayacağız. Sinan Ateş’in katillerini yakalayıp adliyeye teslim edeceğiz, hiç telaş etmeyin.”
Yorum Yok